Kayıp Prenses
Bir peri kızı olan Defne, yeryüzüne iyilik yapmaya geldiği bir zamanda bir insana aşık olur. Onların aşkı vazgeçilemez, unutulamaz ve yerine başka bir şey konulamaz bir aşktır. Bu aşkın uğruna peri kızı ölümsüzlükten, sonsuz güçlerden, periler âleminin Kraliçesi olmaktan vazgeçer. Sıradan bir insan olarak yeryüzünde yaşamayı seçer.
Çok mutlu olacaklarını, hiç ayrılmayacaklarını düşündükleri bir anda kötülük karşılarına dikilir. Arun’dur kötünün adı… Defne’yi elde edememenin hırsıyla gözü kararmıştır. Peri Kızı’nı yeni ve zorlu bir tercih bekliyordur artık. Ya kızı ve kocasının ölümünü seyredecek ya da Periler Alemi’ne geri dönecektir.
Gözyaşlarıyla kızını karanlık bir gecede bırakıp ayrılır yeryüzünden. Belirsizliğe terk ettiği minik yavrusunu ve kızlarıyla beraber sır olan karısına yıllarca kin besleyecek olan sevdiği adamı bırakır ardında. Sevdiği adama hiçbir açıklama yapamaz çünkü ömrünün sonuna kadar tutması gereken bir yemini var. “Sessizlik yemini”…
Zamanı geldiğinde de kötünün, Arun’un karşısına dikilecektir. Asla yenilmeyeceğini sanan KÖTÜ; “Kayıp Prenses” efsanesini yok etmek için elinden geleni yapsa da başarılı olamayacak.
Amansız kötülere karşı masumiyet, iyi niyet, saflık, adalet ve aşk galip gelecektir.
Hangi şartta yaşıyor olursa olsun, içindeki güce inananların zaferidir bu.